o cha to sushi kudasai

Ezugiiii! mou CS ga daikirai! demo, kimi to issho ni Ahumeto Chakaru ni tsuite oshaberi ♥♥♥♥♥♥ nda. Ai o komete... (♥ω♥*)

Evet, arkadaşlar beğendiniz mi hikayeyi? Gittikçe daha uzun hikayeleri geliyoruz. Gördüğünüz gibi bu hikayeyi tekrar okuduğumda bir kaç şey fark ettim açıkçası. Biliyorsunuz yaklaşık 10 15 sene önce yazmıştım. O zaman İZBAN diye bir şey yoktu. Benim hayalimde Konaktan Karşıyaka’ya kadar deniz kenarından giden bir tren vardı. Tam olarak bu gerçekleşmiş olmasa da gene de Karşıyaka tarafında deniz kenarından giden İZBAN var.

Şu anda ikincisi bakalım EVKA 28’e kadar çıkacak mıyız? Üçüncüsü spastik yazmışım. Sonra altını çizmişim. Şu anda spastik kelimesi hakaret olarak kabul ediliyor ve politik olarak yanlış bir kelime ama gene de eski haliyle bıraktım. Dikkat ettiyseniz ilk defa birinci ağızdan yazılmamış bir hikaye üçüncü şahıs. Tarafından yazılmış ama işin ilginç yanı, bu hikayeyi aslında bir kabusumun üzerine yola çıkılarak yazılmış bir hikaye ve o kabustaki o kişi de aslında bendim. Yani bu olayları kendi gözümden görüyordum. Şu anlattığım neredeyse her şey bu kabusunda vardı. Benim tek yaptığım bu karma karışık gördüğüm şeyleri bir düzen getirmek oldu. Bir hikaye formatına dönüştürmek oldu.

Bazı şeyler de hiç değişmemiş. Fransa'nın hiç kimseye radyoaktif atıklarını satamayıp Türkiye’ye parayla satması o zaman da denek öyle şeyler varmış ki olayı sinerek yazmışım bunu. Evet, o onun hikayeyi beğenmişsiniz de arkadaşlar. Sırada imparator hikayelerimden bir tanesi var ama hangisi olduğunu söylemeyeceğim. O zamana kadar kendinize iyi bakın.

oyuncu kı<zzzz mmm