Vuunex
Houston! I have so many problems
Tulcea, Romania
Featured Artwork Showcase
Naberrr?
Evet D&D oynuyorum nereden anladın?
Bu kıtanın adı Hottakai' diye adlandırdım yerel lehçede güneş gezegeni olduğunu düşünüyorum.

Burada 1 gün bizimkine göre daha uzun 1 günün tamamlanması için bizim zamanımızla 8 günün tamamlanması demek, Gündüzler 5 gün sürerken geceler 3 gün sürüyor.

Hava hiç bilmediğiniz kadar sıçak havada 3 tane güneş var hiç bir yerde göremiyeceğiniz kadar sıçak dışarıda 2-3 saat kalmak bayılmanıza sebeb olurken 4-5 saat kalmak sizi ÖLDÜRÜR.

Kaza yaşandıktan sonra 4. günün sonunda bir şehir gördük tepeden aşşağa baktığımızda sağ tarafımızda kalıyordu 7-8 saat sonra şehrin girişine kadar geldik ve şehrin adının 'Kudame el-Muğni' bizim dilimizde tam çevirisi ise 'Koruyucunun şehri'.

Şehre adım attığımızda devasa gölgelendir vardı ama dışarda 1 tane bile canlı yoktu şehrin içlerine ilerlediğimizde yaşam belirtileri görmüştük bunlar elflerdi hemde her çeşidinden vardı siyah, kırmızı vb diyolog kurmaya çalıştığımızda ortak lisanı bilmediklerini öğrendik en sonunda yemek için anlaştığımızda burada Altın'ın değersiz olduğunu onun yerine takas yönteminini devam ettirdiklerini öğrenmiş olduk.

Bize yemekleri veren adam bizi birine yönlendirdi bu adam elf değildi bir insandı Batı Toprakların' dandı ve ortak lisanı biliyordu ondan bize yardımcı olmasını istediğimizde ise bizi koruyucuya yönlendirdi.

Koruyucunun kalesi devasa idi Dünyada gördüğümüz hiç bir yapıya benzemiyordu içerisinde baştan aşşağa zırhlı ellerinde mızraklarla bizi elfler karşıladı ortak lisanı konuşabiliyordular isminin Li - Vivi - Di olduğunu söyledi ve bize koruyucunun kapısına kadar eşlik etti.

Kapıdan içeriye adım attığımızda karşımıza devasa yapının neden olduğunu anlamıştık içerdeki şey ne insandı ne de bir elf ti içerdeki sadece efsanelerde adı geçen varlıktı, İçerdeki şey bir ejderhaydı ve bizimle çok kibar konuşmaya başladı ona sorular sorduk yukarda burası hakkında yazdığım bilgileri burada edindik ve kendi Kıtamıza dönmek için neler yapacağımızı anlattı ilk önce ' Maverdi el-Muğni' ye gitmemizi söyledi ortak dilde ismi 'Merkez şehir' di oradaki koruyucunun bize yardımcı olabileceğini ama yapıp yapmamasının onun o anki ruhsal durumuna göre olacağını söyledi onu 'Şakacı' olarak tanıttı.

Koruyucu ile konuştuktan sonra tekrar şehrin merkezine döndük ve hayatta kalmak için yemek bulmaya çalıştık bir çok elf ile konuştuktan sonra 1-2 günlük yemek aldık ve İris ile tekrar karşılaştık ve bize avcılardan yardım alabileceğimizi söyledi bize 2 tane avcının adını verdi bunlar (Or - tis - il ve Gib - no - no).

Bu 2 avcı ile akşam vakti ava çıkacağımız şekilde anlaştık akşam olduğunda bu ikisi ile ava çıktık Gib - no - no burdaki gerçek avcı idi son vuruşu vuran diğeri ise avın izini sürendi ilerleyen saatlerde bir av bize karşı geliyordu bizde onlara hızlı adımlarla ilerliyorduk dur kalk yaparak avın peşindeydik bize döndü ve dediki ''Çok çok güçlü av geliyor biz zayıf kaçmak''.

Avdan kaçmayı başardık ve onu görünce şok geçirdim Koruyucu ejderhadan çok daha büyüktü 3 gözlü kafası yılan şeklindeydi daha önce ne duymuştum ne görmüştüm sanki ölüm vucut bulmuş bir şekilde karşımızda dikiliyordu, Onu 'BASTİLLE' diye adlandırıyorum anlamı ise 'Yürüyen Ölüm' demektir.

Bunlar yazdığım için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam canavar bizi görmemişti ve uzaklaşmaya başlamıştı, Biraz daha ilerledikten sonra sağ tarafımızda göl sol tarafımızda okyanus vardı 10-20 metre şeklinde çukurlar ve tepeler vardı bunları geçtikten sonra devasa bir kaya yuvarlanmaya başladı ve Gib hemen tetik pozisyonunda geçti ve bize '..... av ' diye seslendi, köşeye döndüğümüzde 6 kollu bir dev vardı ve bir şeylere vuruyordu bu canavarı ise Hattap olarak adlandırıyorum anlamı ise 'Çok Silahlı Dev' demektir.

Bu canavarı başarılı bir şekilde öldürdük Gib - no - no bu savaşta yanımda can verdi silahını kendi silahım yapıp adını Hattap koydum.

Devi öldürdükten sonra güvenli bir yerde yaralarımızı sarmak için vakit geçirdik.

Biraz dinlendikten sonra ilerlemeye başladık. Yanımızdaki koruyucu bize seçenekler sundu: ava devam mı edecektik yoksa geri mi dönecektik? Ava devam etmeye karar verdik.

Biraz daha ilerledikten sonra koruyucu gözlerini kapattı. Bunu gören Yuri ve Phobia da aynı şekilde gözlerini kapattı; fakat Zack ve ben, farkında olmadan yaratığın tuzağına düştük. Gölgelerden ve karanlıktan oluşan bir varlık bizi başka bir diyara sürükledi. Ruhlar Bölgesi’ne benzeyen bir yerdi. Orada savaştık ama kaybettik. Ruhumuzu bedenimizden söküp aldı. Tam onunla birlikte kaçacakken, Phobia bizi kurtardı.

Ağır yaralanmış bir haldeyken bizi mağaraya kadar taşıdılar. Burada uykumuzu alacağımız sırada kısa boylu, bedeni taş gibi bir adam karşımıza çıktı. Bize, “Burada kalmayın, daha iyi bir yer var, oraya gidelim,” dedi. Ve adamı takip etmeye başladık.

Adam bizi başka bir mağaraya götürdü. “İçeri girin,” dedikten sonra mağaranın kapısını büyüyle kapattı. Ancak bir çember değildi; taşları hareket ettirerek yaptı bunu.

Mağaradan çıktıktan sonra, bu cücenin başına “talihsiz” bir olay geldi. Bir anda “poff!” oldu.

Şehirde tanıştığımız güzel kırmızı elf ile tekrar karşılaştık. O da bize, av getirirsek yemek vereceğini söyledi.

Şehre doğru yol alırken, bize doğru gelen bir kervana katılmaya karar verdik. Koruyucu da oradaydı ve bize kefil oldu. Kervan lideri (Da-Sin-Ar) ortak dili konuşabiliyordu ve bizi kervana dahil etti. Yolculuğumuz başladı.
Screenshot Showcase
Red Dead Redemption 2
2
Raven Blackburn 14 Dec, 2020 @ 3:24pm 
Siberpank #ikibinyetmişyedi# köpkesi.
Sergolik 30 Nov, 2018 @ 6:48pm 
Alkolik bir gençlik istemiyorum!
Flu3s 8 Nov, 2018 @ 8:14am 
canım hocam güzel hocam yarrrrrrrrrrrrrrrdım edin
Flu3s 3 Aug, 2018 @ 4:59pm 
ona olan sevgimi saygımı level yapsanız rekor onda olurdu yakyakyak
R4Z0R 29 Jul, 2018 @ 3:02pm 
Signed By :crown: R4Z0R :crown:
+REP
Flu3s 3 Jul, 2018 @ 5:54pm 
mission completed +respect kanamadan öldü sinek