Recent reviews by Prezers

Normalde sorunlu çıkan oyunlar olunca yapan firma ve ekibe karşı nefret duyguları beslerdim. Ama bu adamlara hiçbir şey demiyorum. Çünkü bulundukları zaman ve durumu da düşünürsek bu oyunu çıkarmaları bir mucize. O yüzden "bence" helal olsun demek düşer

Bu zamana kadar çoğu yerden ve arkadaşımdan duyduğum Amnesia serisisini oynamaya hiç cesaretim olmadı. Arkadaşımın önerisi ile bu oyuna bir şans vermek istedim ve oynamaya başladım. İşte oynamaya başladığım o an bu seriye karşı aldığım tavır bir anda değişti

Oyuna alışma süreci hemen olmuyor tabii ki... Bir süre oyunda vakit geçirmeniz ve bu oyundaki atmosferi hissetmeniz lazım. Zaman geçtikçe atmosfere kapıldığınızı hissediyorsunuz ve oyunun bir parçası oluyorsunuz.

Diğer beğenilen yazılar gerçekten de oyunu özetleyen tarzda yazılar olmuş. Yazan herkesin ellerine sağlık

Sene bilmem kaç...

Okulda bilişim dersi var. Öğretmen sen ve bütün arkadaşlarını bilişim sınıfına götürüyor. Herkesi belli bir sıraya göre bilgisayarlara oturtuyor...

Windows 7 yüklenmiş bilgisayarlarda gezinip bakıyorsun. Eğer internet varsa kısıtlı olan internetten flash oyunlara bakıyorsun. Eğer internetin yoksa videolardan ya Windows 7 ile birlikte gelen hayvan belgesellerine ve fotoğraflarına bakıyorsun ya paintten bir şeyler çiziyorsun ya da bilgisayarda yüklü olan oyunlara bakıyorsun. İşte o an oyunlara baktığın sırada mayın tarlası ve iskambil oyunu arasında bu oyunu görüyorsun.

Başlıyorsun oynamaya... Bir yandan kart eşleme bir yandan da pasta yapmaya çalışıyorsun. Üçüncü oyunu oynayamıyorsun çünkü onun nasıl çalıştığını anlamıyorsun.Arkadaşların anlatırsa onu da oynuyorsun tabi... Oynamaya devam ederken bozuk bilgisayara denk gelen arkadaşın seni izliyor. O da dayanamayıp "ya benim bilgisayarım bozuk da, ben de biraz oynasam olur mu" diye soruyor sana. İlk başta istemiyorsun ama sonrasında ısrar ettiği için dayanamayıp veriyorsun. Bu oyunu oynadığını gören diğer arkadaşların "bu oyunu nerden açtın" diye soruyorlar sana. Sen de o bilgisyara gidip oyunu açıyorsun. Bazı bilgisayarlarda yüklü olmuyordu bu oyun. Yüklü olmadığını anladığında "bu oyun sende yüklü değilmiş" diyorsun arkadaşına. O da sana "nasıl yükleyeceğiz" diye soruyor. Sen de bilmediğin için "bilmiyorum" diyip geçiştiriyorsun.

İşte bu diyalogların geçtiği zaman öyle hızlı geçiyor ki bilişim dersin bitiyor ve bütün gün aklında hep bu oyun kalıyor...

Hikayeyi tam olarak böyle yaşamamış olabilirsiniz. Ama yaşadığınız nostaljik anı o bilişim sınıfı çerçevesinde geçiyor. Çoğumuzun bu şekilde tanık olduğu oyunu sonunda Steam üzerinden oynayabiliyoruz. Oynayabiliyoruz ama o eski tadı vermiyor maalesef...

Bu oyunu görmemiş olan kişiler "ya buna bu kadar para verilir mi abi oyun 5 tl bile etmez" diyebilirler. Ama oyunun içeriği kadar yaşattığı o güzel zamanların hatrına bu oyuna verilir bence.

Bu incelemeyi okurken o zamanlarda çokça dinlediğin o şarkı kafanda çalabilir. Çalsın be, insan o günleri mumla arıyor çünkü...

Efsane

Outlast 2 oyunu hakkındaki yorumumu özetleyen bir örnek vereyim size...

Bir lokantaya gidelim ve ismi kırmızı varil olsun. Bu lokantanın bulunduğu lokasyon efsane bir yerde. Kapıdan içeri girdiğinizde lokantanın dizaynı güzel, oturduğunuz koltuk rahat ve doğrulduğunuz masa güzel, garsonlar efsane, menü efsane, yemeğin yanında gelen mezeler de güzel...

Ama bu lokantaya gelme sebebiniz olan yemek, lezziz ve doyurucu değil. Hatta size "ben buraya neden geldim" lafını bile dedirtiyor adeta...
İşte buradaki yemek neyse bu oyundaki hikaye ve bu hikayenin ilerleyişi de size aynı şeyleri dedirtecek vaziyette. Oyun bittiğinde ne olduğunu anlamıyorsunuz. Ama burada suç sizde değil, oyunda...

Bu oyunu alıp almama konusunda kafasında soru işareti kalan, ve "aman ya hikaye neymiş ki... bu korku oyunu zaten. Hikayesini çok da tınlamıyorum. Asıl önemli olan şey beni korkutması" düşüncesinde olan arkadaşlar için oyunu anlatmak isterim

Oyunun geçtiği bölge gerçekten de insanı geriyor. Bu bölgedeki insanların kafa yapısı ile brinci oyunda insanların kafa yapısı aynı. Yine bir inanış, yine bir baba ve o babaya adanan adaklar gözünüze sokula sokula anlatılıyor.

Çeşitlilik konusunda birinci oyundaki güzelliği bu oyunda da yapmışlar. Bazı boss karakterlerin yanına mini bosslar da eklenmiş ve bu mini bosslar ana bosslar kadar geriyor. Hatta birinci oyunda çoğu karakter odun gibiyken bu oyunda düşmanlar ilk oyuna göre daha atikler ve bu atikliğin sizdeki adrenalin seviyesini arttıracağını söyleyebilirim.
Yine çeşitlilik konusunda kameraya mikrofon eklenmiş, çerçevesi daha güzel olmuş ve pil görünümü değişmiş. Ayrıca battle royale oyundaymış gibi hissetmeniz için bandaj bile eklemişler. Aslında bu olay güzel. Çünkü ilk oyunda karakter Polat Alemdar gibi ölümsüzdü. Birden fazla hasar yediğinde hemen iyileşiyordu ve bu olay korku faktörünü düşürüyordu.

Müzikler tek kelime ile efsane. Gerçekten de hayran kaldım. Hatta oyun bittikten sonra birkaç defa açıp dinledim. Gerçekten müzik konusunda çok ilerlediklerini söyleyebilirim.

Yapay zekası ilk oyuna göre çok ama çok daha iyi. İlk oyunu yalayıp yutan ve neredeyse sppedrun yapan birisi olarak ilk başta dalga geçeyim dedim. Sonrasında onlar benim içimden geçti. Nightmare moduna hiç girmiyorum bile... Utanmasalar bizim karakterden de hızlı olup önümüze geçecekler sanki.

Uzun lafın kısası... Bu oyun alınır mı sorusunun cevabı; evet alınır. Ama indirimde alınır. Red Barrels ekibini hem mükemmel iş çıkardıkları için, hem de bu mükemmel işi batırdıkları için tebrik ediyorum.



Bu karakterler bence ya cünüp, ya da yönetmen ara karakterlerin acı çekmesini istiyor. Çünkü ilk oyunda da, dlcde ve bu oyunda da karakterlerin ya eli kesiliyor, ya çükü gidiyor, ya bacağı kesiliyor, ya elini delip geçiyorlar.

Serinin en bilinen oyunlardan biri olan Resident Evil 4 beni çok etkileyen, ama uzunluğu konusunda bazen zaman "artık bitsin" dediğim anlar yaşatan bir oyundur. Sıkıldığım zamanlarda devam ettiğime değen anlar yaşatıığı zamanlar da oldu. Oyun tam anlamıyla verdiğim paranın hakkını verdi. Eğer görüntü kalitesi ve mekanikler kötü geldiyse seriyi en baştan oynamanızı tavsiye ederim (2 ile 3 bu dedkilerimde hariç çünkü onlar remastered).

Her oyunda bir üst seviye atlayan Capcom'un büyüleyici etkisinin yanında teknik sıkıntıları da unutmamak lazım. Eğer oyunda sıkıntı yaşarsanız şaşırmayın derim. Şahsen ben ofis laptopunda oynadım ve sıkıntı yaşamadım

Kısacası indirimde bu oyun alınır ve bir güzel oynanır derim

Bu oyunu almayın, aldırtmayın

Oyunun optimizasyonu berbat olduğu için oyunda çok düşük fps alırsınız (Adeta slowmotion). Oyuna tam 1 saat verdim ama bu 1 saat oyunu düzeltmeye gitti. İnternetteki çözüm videolarında verilen dosyalar oyuna zarar veriyor ve açılmıyor. Vereceğiniz paraya ve zamana yazık...


Güncelleme: oyun 4060 ekran kartı içeren kasada bile arada fps drop oluyor

Oyunu görüp "lan bu oyuna 12 tl vermeli miyim" diye düşünenlere söylemek isterim; oyuna değil 12, 22 lira bile verilir. Çünkü günümüzdeki çoğu bilindik yapımlardan daha da çok etkileyen bir oyun. Ama yalan yok oyunun ilk başlarında "lan ben bunu iade edeyim ya" diyip, 2 saati geçtikten sonra "ee artık geçti, bari bitireyim" dediğim, ve sonunda "iyi ki de iade etmemişim" dediğim bir oyun

Oyunun içeriğini incelemeler arasında bir arkadaş çok güzel bir şekilde detay vererek anlatmış. Oyunu almadan önce anlamadıysanız oraya bakmanızı tavsiye ederim (o arkadaşa sesleniyorum; bu yorumu görüyorsan, eline sağlık)

Oyun, çoğu film ve oyun gibi standart başlayan ve biten bir senaryoya sahip değil. Müziklerden tutun atmosfere kadar etkiliyor ve geriyor. Jumpscare olayı Allah'ın emri orasına katlanmak lazım. Ama her yerden yırtık dondan fırlar gibi zıplamalar olmuyor o konuda rahat olabilirsiniz. (Küçük bir tavsiye; ilerlemenizde bir gelişme olursa sonraki adımlarda daha da dikkatli olun)

Oyun hem remastered, hem de orijinal hali ile geliyor. Oyunu normal zorlukta bitirirseniz hikayenin devamı sayılacak ek bir senaryo açılıyor. Yanlışım olursa düzeltin; oyunun daha steam üzerinde olmadığı zamanlardaki senaryoda acıcık değişimler olmuş. Bu sebeple oyun kalite olarak gelişmiş ve hikaye konusunda acıcık da olsa değişmiş diyebiliriz. İki sürümde de yaşanacak hikaye aynı. O yüzden zevkinize göre istediğiniz versiyonu seçer girersiniz.

Oyunun Türkçe yaması var, fakat remastered sürüm ile uyuşmuyor. Ama yine de "Türkçe yamasız gram anlamam, o yamasız oynayamam" diyorsanız dosya konumunu açıp "OriginalVersion" adlı klasöre istenildiği gibi atmanız lazım (güncelleme olursa değiştiririm)

ŞAHSEN böyle bir yapımdan bu kadar etkileneceğimi düşünmezdim. O yüzden oyunda emeği geçen herkesin eline emeğine sağlık.

Bu oyunu almak isteyenlere sesleniyorum; EĞER TEKSENİZ AL - MA - YIN. Bunu yaşadığım olaylardan dolayı rahatlıkla söyleyebilirim

Öncelikle çoğu kişinin yaptığı gibi oyunu iki başlığa ayırıp anlatayım

ARTILARI:
Oyunun yapısı gayet güzel. İçerik konusunda sıkıntınız olmasın. İşinize yarayacak yetenekler (perkler) dlc paketlerinde olmaktan ziyade ana karakterlerde bulunuyor.

Karakterler, seslendirmeler ve kıyafetler de gayet güzel. Çok fazla yavan durmuyor. Ama aynı sesleri tekrar tekrar duyduğunuz vakit siniriniz bozulabilir ya da çok duymaktan dolayı alışabilirsiniz. Bana göre yaralı olduğunda en sinir bozucu sesi çıkaran karakter David King adlı karakterdir. Kullanırsanız eğer haberiniz olsun

Atmosfer ve haritalar gayet hoş (lafım kapalı alanlarda geçen haritaları kapsamıyor bilesiniz)
Müzikler ayrı bir güzel zaten. Gerçekten insanı geriyor ve heyecana sokuyor

EKSİLERİ:
Gelelim bu oyunun çoğunluğunu oluşturan en sıkıntılı ve 150 saatten fazla bu oyunda zaman geçiren herkesin bildiği ve okurken hak vereceği olaylara...

Öncelikle bu oyunda hitbox yok. Yani katil sizi bazı durumlarda uzun mesadeden vurabiliyor ve siz de o anda "lan oradan nasıl vurdu beni *** ya" diyip krize giriyorsunuz. Hele ki katil ile aranızdaki mesafeyi arttırmayı sağlayan pencerelerden atlamadaki yaşanan sikko olay bunun en güzel örneğidir. Siz pencereden diğer tarafa atlarsınız ama buna rağmen yine de hasarı yersiniz. Ayrıca bunun tam tersi katil oynadığınız zaman da olabiliyor. Kimi zaman "lan bu vuruş nasıl ona işlemez yaaa" diyip klavyeyi kırarmışcasına alt + f4 çekme isteği ile küfrederek oyundan çıkarsınız


İkinci olay ise takım ruhudur. Bu oyun EN AZ BİR ARKADAŞ İLE OYNANMALIDIR. Çünkü bu oyun bencil, adi, şerefsiz, namussuz, karaktersiz, haysiyetsiz, cibilyetsiz, ruhsuz insanlarla dolu. Gidersin jeneratör yaparsın, adam kurtarırsın, totem temizlersin. Ama diğer takım arkadaşların gerizekalı olunca ölürsün. Hadi ölmede problem yok, ki bu oyunda ölmek en normal olan şeydir. Asıl sinir bozan şey ise daha g**ünü kaldırmayan, 10 saniyenin 15 saniyesini dolabın içinde geçiren, fıtık olmuş gibi eğile eğile giden, işinizi yapmanızı engelleyen, önünüzde odun gibi durup çoğu zaman ölmenize veya yaralanmanızı sağlayan işe yaramaz g**verenlerin kaçmasıdır. Bu arkadaşların asılması ve ölmesi size çoğu şeyden daha fazla zevk verebilir. Bu yüzden acınızı paylaşacağınız, bir arkadaş olmadan bu oyunu almayın. Birbirinizi kollarsanız oyun daha güzel ve daha az stresli geçer. Ha eğer bana koymaz, zirvede yalnızlık iyidir, ben böyle seviyorum diyorsanız seve seve alın ***.

Küçücük bir dipnot: Konsolculara (lobide nicklerinin yanında dünya simgesi olanlar) fazla güvenmeyin

Bu tarz programlar ile neredeyse 3 veya 4 senedir tanışıyorum. Teamspeak veya Discord üzerinden çok kullanmaya çalıştım ve bu sayede ses değiştirici, kaydedici çok fazla program kullandım (voicemod, clownfish vs). Bu programlardan bazıları ağır oyunlardan daha da fazla bilgisayarımı dondurdu veya çok fazla driver kurdu, hatta mavi ekran verdirdi. Bazen de mikrofonumun kaitesini düşürdü ya da karşı tarafa iletme konusunda çok sıkıntı yaşadım.

Ama aralarında şu ana kadar en hafif ve yararlı program bu oldu. Gerek kayıt gerekse karşı tarafa ilettiğiniz müzik kalitesi muazzam... Arayüz olarak sade, kısa ve öz. Fiyat olarak çok defa "bu fiyata acaba alınır mı" diye düşündüm. Sonuçta indirimlerde bazı büyük kaliteli oyunlar bu uygulamanın istediği fiyattan az veya yakın bir miktar istiyor. Bazı arkadaşlarımdan gördüm, onları dinledim ve tavsiye ettiler. Bir şans verdim ve şu an bu uygulamadan memnunum. Arkadaşlarınız ile eğlenip gülmek ve bir yandan da sizin için önemli olan anları kayıt etmek isterseniz bu uygulama size göre


(KÜÇÜK BİR DİPNOT: Kayıt yaparken ya mikrofonunuzdan çıkan sesi kaydeder ya da bilgisayardan çıkan sesleri [Stereo] kaydeder. İkisi aynı anda yok. Kısa özetle ya karşı tarafın sesini kaydedersiniz ya da kendi sesinizi...)

(KÜÇÜK BİR DİPNOT DAHA: Karşı tarafa müzik açtığınızda sesiniz arkada kalıyor ve az geliyor. Yani karaoke tarzı bir hayaliniz varsa bu uygulama istediğinizi karşılamayabilir)